Kafi SB verse :
Seni keşfettim yeni bir esersin gözlere
Seher yelisin yine mi esersin ellere
Kara tüllere bağlandım bürünüyorum dertlere
Sana hayranlığımı dert sayma derdime dert deme
Günden güne yok olan bir toprak yığını bedenim
Hüzün verici bir tabloya model olmuş gibiyim
Sonbahar rüzgarlarına rastlamış gül yaprağı
Kış ayında soğuklaşan göl gibi titrerim
Mümkün olduğu kadar tatlısın birazda acım
Kırıldı tabaklar kalmaz aşka inancım
Ateşli bir sevgiye herkes gibi muhtacım
Duyuyor musun beni sırma saçlarına baş tacım
Zavallı hafızam yokluğunla kahrolurum
Neyli belli olur olmaz surette yaşıyorum
İlk aşk öpücüğünün dudaklarımda yaşı olur
Bir yağmur kadar ıslak dudağında yaşı onu
Nakarat :

Nitekim tekin değilsin kucağında birisi
Gökyüzü lacivert isli biraz grimsi
Marmara da sis istanbula kirli gecesin
O güzel endamınla beyoğluna primsin
Sen bu şehirde sevilmeyen şerefsiz
Gözlerinde gülüşün var bu kadar mı sevgimiz
Kalbimde görünmeyen ufacık bir değerin
Yağmur gibi döktüm hep yüreğime sözlerini
Vasi verse :
Umutsuzluk sayfasında resmimi hayal et
öldürmene gerek yok ruhum sönük hayalet
Sensizlik çekilmeyen bunaltıcı asalet
Yanımda olmadığından kopuyor kıyamet
Seninle mutlu olup başkasıyla hüzün doldum
Sana saygım olmadığından kalbinden kovuldum
Kaleme dayanmışım bir an hayallerim dondu
Direncim yetmediğinden saatim sana durdu
Sırılsıklam aşığım seninle fotoğrafımda
Öpücük yağdırsam kırmızı bal yanağına
Avazıyla bağırıyor melekler sağ yanıma
Sensizlikten geberiyorum dumanlı başımla
Kalbimin yaralarını sargılarla kapladın
Azapla doluydu hep sana gelirken ayağım
Sana ihanet ettiysem affet hatalarımı
Sensizliğimi çürüttü sana içten bağlanışım