Gölgem bedenime hapsoldu ya da kendimi kandırdım ben. Gece gündüz bana zehroldu. Senin dert ettiğin şeyleri bir bilsem. Söylenme ! Tutulur sözler ver. Özümde sen gibi değilim. Bir türlü dengede duramıyorum. Önümde yol yok. Üstünkörü kararlarımdan seçtim bugünü. Saniye başına epey anı doldu. Bir çoğu silindi suç bende değil. Amma içimde volkanlar sürekli patlıyor ve ben bir yere akamıyorum. Değişti mimiklerin ! Yalancı göz bebeklerinden bıktım. Kanıttı bildiklerime yaptıkların. Yaptırımcı sevgin karşılığında hak ettin sen alkışı... Tebrikler kazanıyorsun ! Elimde tek bir koz yok seni susturmam için. Bağırsam sesimi duymaz, tavsiye bolluğunda gibi. Estrafurullah senin denginde hiç değilim. Oysa sen kralsın bense zırdeliyim !



Nakarat x2



Hiç düşmez mi bana sevgin ?! Sen iste kalkan olurum aşkına dağlar geçerim.

Yar sen ne biçim bir şeysin. Ölüm olur gidişin.

Kalp yarasına tuz basmayı… Senden öğrendim ızdırabı, endişeyi.

Beni terk ettiğin günden beri yerlerden ipucu topluyorum.



Aklıma düştüğün her saniye dile vurdum kilidi. Kulakların çınlamaz artık ben sustum. Eskiyen herşeyi sen dahil çöpe attım. Üstüne yaktım sigaramı, keyfimi buldum. Sildim geçmişi geleceğe gidiyorum. Gelme peşimden, düş sırtımdan, çekme yakamdan. Oha ne kadar yüzsün sen ! Türkçe dilinden konuşuyorum beni anla. O ne şeklin bozuluyor sanki. Bu ne sinir anladım gitti ! Gerekenleri ben bilirim sus. Tavsiyelerden bıktım zati. Ertelendi felaketler. Fırtına öncesi sessizlik... Yürü ya kulum, yürü yollar aşınmaz gidince. Seni, seni gidince taşıdım kendimden. Gerek ellerden, gerek dillerden sakındım aşkımızı. Bu gün olmaz, kalman lazım. Beni duyman lazım, sesim olman lazım. Bilemiyorum ki derdim ne ?!



Nakarat x4



Hiç düşmez mi bana sevgin ?! Sen iste kalkan olurum aşkına dağlar geçerim.

Yar sen ne biçim bir şeysin. Ölüm olur gidişin.

Kalp yarasına tuz basmayı… Senden öğrendim ızdırabı, endişeyi.

Beni terk ettiğin günden beri yerlerden ipucu topluyorum.